Atatürk Üniversitesi'nin Sürdürülebilirlik projeleri ne kadar hissediliyor ?

Atatürk Üniversitesi’nin “dünyanın en yeşil 250 üniversitesi” arasında yer alması ya da çeşitli alanlarda dünya sıralamalarında gösterilmesi, dışarıdan bakıldığında dikkat çekici bir başarı gibi görülebilir. Ancak, bu tür açıklamalar yereldeki gerçek sorunları ve üniversitenin mevcut potansiyelini ne kadar yansıtmaktadır? İşte tartışılması gereken nokta burasıdır.

Atatürk Üniversitesi'nin Sürdürülebilirlik projeleri ne kadar hissediliyor ?
Editör: Şehri Söz
16 Aralık 2024 - 19:32

Haber/ Yorum- Sercan Çetin-  Atatürk Üniversitesi tarafından servis edilen haberde, üniversitenin 2024 Yeşil Üniversite Endeksi’nde dünyanın en yeşil 250 üniversitesi arasında yer aldığı duyuruldu. YÖK’ün teşvik ettiği “İklim Dostu Kampüs” projesi kapsamında elde edilen bu başarı, çevre bilinci ve sürdürülebilirlik odaklı projelerle ilişkilendirilerek, üniversitenin uluslararası arenada Türkiye’yi temsil eden eğitim kurumlarından biri olduğu vurgulandı.

Her ne kadar bu tür sıralamalar bir başarı gibi lanse edilse de, bunların içeriği ve gerçek etkisi tartışmaya açıktır. Atatürk Üniversitesi’nin köklü yapısı ve geniş kampüsü göz önüne alındığında, bu tarz sıralamalarda yer almak beklenen bir durumdur. Ancak asıl mesele, bu başarının kampüs içindeki yaşam kalitesine ve Erzurum’a olan katkısına nasıl yansıdığıdır.

Sıralamada değerlendirilen altyapı, enerji, atık yönetimi ve ulaşım gibi kategorilerde somut ilerlemelerin hissedilip hissedilmediği önemlidir. Örneğin:

 Kampüste trafik yoğunluğu hala bir sorun olmaya devam ederken, sürdürülebilir ulaşım seçeneklerinin geliştirilmesi yeterince önceliklendirilmemiştir.

Atık yönetimi ve geri dönüşüm uygulamaları, yerel farkındalık yaratmak için daha aktif bir şekilde hayata geçirilmelidir.

Eğitim ve araştırma faaliyetlerinin çevre dostu projelerle daha fazla desteklenmesi gereklidir.

Bu nedenle, bu tür haberlerin başarının yalnızca bir boyutunu yansıttığını unutmamak gerekir. Atatürk Üniversitesi gibi köklü bir kurumdan beklenti, sadece sıralamalarda yer almak değil; bilimsel, çevresel ve toplumsal etkisiyle gerçek bir liderlik göstermektir. Bu potansiyeli hayata geçirmek için daha kapsamlı ve somut adımlar atılmalıdır.
Umuyorum ve diliyorum ki Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr.Ahmet Hacımüftüoğlu bu adımları sağlam atacaktır. Şüphesiz gerçek başarı, rakamlardan ziyade kampüs içindeki dönüşümlerde ve bu dönüşümlerin hem öğrencilere hem de çevreye olan etkisinde kendini göstermelidir.Yeşil alan miktarı artırılmalı, bu alanlar aktif bir şekilde kullanıma sunulmalı ve kampüste daha sürdürülebilir bir yaşam tarzı benimsenmelidir.

YORUMLAR

  • 0 Yorum