Eğitimci-Yazar Oğuzhan Akova'dan Yeni Bir Kavram: "Özçekirdek"

 İlkadım Müzik Grubu Kurucusu Oğuzhan Akova, insanın varoluşsal bütünlüğünü anlatan “Özçekirdek” kavramını tanımladı.

Eğitimci-yazar Oğuzhan Akova, kaleme aldığı yazısında, modern dünyanın insan üzerindeki etkilerini ve bu etkiler karşısında bireyin varoluşsal alanını tanımlamak için yeni bir kavram önerdi: Özçekirdek.
İşte Oğuzhan Akova'nın yeni yazısı

Yaşadığımız süreç birçok açıdan insanlık tarihinde ilkleri barindirmakta. Doğrusallığın ortadan kalktığı öngörülerin ve stratejik degerlendirmelerin yeni kavrayislarla hükmünü kaybettiği yepyeni yaşam biçimlerine doğru evrilmekteyiz. Sebep sonuç ilişkilerine dayalı nedensellik ilkesi sanki içinde yaşadığımız çağın çok gerisinde kalan zaman ve mekan ilişkilerinin her gün yeniden tanımlanarak dünyanın yikilip  yeni bir dunyanin hergun insaa edildigi çok farklı bir surecteyiz. Uluslararası ilişkiler oluşturulan bütün sistemler alt üst olmuş  gibi. Tek gerçeklik doğa. O da doğadan kopuk olan insanın gündemine arada bir girip çıkan bir özellikte. Kısaca gerçeklik algısını yitirmiş yonunu kaybetmis arayış içinde bir insan ve insanlık resmi var önümüzde. 

Tüm bu genel tespitler varlık bütünlüğünü yitirmiş örgütsel yapılarla sınırlı değil. İnsan açısından da varoluşsal bütünlüğü, bilinen zaman mekan ilişkisinin ötesinde ortaya çıkan yeni zeminlerde yeni zaman mekan ilişkisi içinde yeni gerçeklik insaasi sürecinde insanı  parçalayici etkiler yaratmakta. 

Özçekirdek kavramı bu yaşanılan tüm yeni durumlara karşı bir bireyin varoluşsal alanının ifadesi olarak düşünülebilir. 

Farklı kültür coğrafyalarinin baz aldığı evren insan ilişkisi modelleri de yaşam bicimlerimizi  tanimlamada dikkate almamız gereken konuları kapsamaktadır. 

Bilimsel metodlarin ortaya çıkan yeni karmasik süreçte de nitel araştırma metotlarina hybrid çerçevede daha çok ihtiyaç duyulduğunu söyleyebiliriz. 

Ülkemizin bulunduğu kültür coğrafyasi diğer kültür cografyalarindan birçok acidan farklılıklar içermektedir. Doğu ve batı kültürlerinin sentezi diyebileceğimiz çok özel bir  kültür dokusuna sahiptir. Bu küresel anlamda yaşanan büyük kırılma süreçlerinde özel bir avantaj sağlamaktadır. Özçekirdek kavramı bu bağlamda ülkelerin kültürel ergonomilerinin bir sonucu olarak genel bir modelini tanımlar. Kültürel zenginlik ve çeşitlilik, kültürel coğrafyanın asimetrik özgün nitelikleri ozcekirdege bağışıklık kazandıran bir kimlik kazandırmaktadır. 

Analitik yaklaşımların ortaya çıkan yeni zaman ve mekan ilişkilerinin yeni gerçeklik arayışlarında yeterli olmayıp yeni sentezleyici yaklasimlara ihtiyac duyacağı, teknik mukemmeliyetin yeni felsefi  sorgulamalarin gerektiği durumlarda sosyal bilimlerle destekli kavramsal yeni Esneklik ve duyarlılıkları gerektirdiğini ongorebiliriz. 

Özet olarak yaşadığımiz kültür cografyasi çok özel bir cografyadir. Bu kültür  cografyasi kendine özgü kültür ergonomisi özellikleri sebebiyle daha güçlü ozcekirdeklerin oluşumuna katkı sağlayabilir. İnsan doğa ilişkisinin sürdürülebilirliği destekleyici niteliği sebebiyle de ozcekirdegi güçlendirebilir. 

Özcekirdek kavramı üzerinde zihinsel entelektüel beyin firtinasinin yapılabilmesi için bir iyi niyetli girişim olarak görülmelidir.