Erzurum'da sporculara adanmış hayatlar
Editör: Şehri Söz
10 Ekim 2024 - 19:15
Haber/Yorum- Sercan Çetin -Geçmişle gelecek arasında köprü kurmak, toplumların en önemli sorumluluklarından biridir. Özellikle spor gibi birleştirici bir alanda, emek veren insanların hatıralarını yaşatmak sadece bir vefa borcu değil, aynı zamanda gelecek nesillere ilham vermenin en etkili yollarından biridir. Erzurum’da Amatör Spor Haftası etkinlikleri kapsamında açılışı yapılan “Sporculara Vefa Duvarı” da tam olarak bu amaca hizmet ediyor.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün katkılarıyla 3 Temmuz Stadyumu’nun duvarlarına resmedilen sporcular, sadece birer figür değil, şehrin spor kültürüne adını yazdırmış kahramanlar. Ömer Yüncü, Tuncer Çakmur, Burhanettin Sever ve Rahmi Dadalı gibi isimlerin resmedildiği bu duvar, Erzurum’un spor tarihine ışık tutarken, aynı zamanda bu isimlerin mirasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Bu girişim, sadece geçmişi yad etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin sporcularına da bir mesaj veriyor: Emek ver, iz bırak, bu şehir seni unutmayacak! Felsefenin de ifade ettiği gibi, “Nasıl yaşadığın değil, nasıl yaşattığın önemli.” Sporcular, spor alanındaki başarıları ve bu başarılarla kazandıkları vefa duygusuyla toplumlarına katkı sağlıyor. Onların aziz hatıralarını yaşatmak, hem bir zorunluluk hem de gelecek kuşaklara bırakılacak en kıymetli miraslardan biri.
Bu bağlamda, yıllar önce okuduğum bir Afrika atasözü bu konuyu derinlemesine düşündürmüş ve bana hep rehber olmuştur: “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.” Spor da bu mirasın en değerli parçalarından biri. Geleceğimizi inşa eden çocuklarımıza sporu sevdirmeli, onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki, bizden sonra bu dünyada yaşayacak insanlara karşı çok büyük sorumluluklarımız var.
Erzurum’da atılan bu adımlar, sadece sporun yaygınlaştırılması değil, aynı zamanda bir vefa hareketidir. Ve vefa, bir toplumu diri tutan, ona güç veren en değerli unsurlardan biridir.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü'nün katkılarıyla 3 Temmuz Stadyumu’nun duvarlarına resmedilen sporcular, sadece birer figür değil, şehrin spor kültürüne adını yazdırmış kahramanlar. Ömer Yüncü, Tuncer Çakmur, Burhanettin Sever ve Rahmi Dadalı gibi isimlerin resmedildiği bu duvar, Erzurum’un spor tarihine ışık tutarken, aynı zamanda bu isimlerin mirasının ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Bu girişim, sadece geçmişi yad etmekle kalmıyor, aynı zamanda geleceğin sporcularına da bir mesaj veriyor: Emek ver, iz bırak, bu şehir seni unutmayacak! Felsefenin de ifade ettiği gibi, “Nasıl yaşadığın değil, nasıl yaşattığın önemli.” Sporcular, spor alanındaki başarıları ve bu başarılarla kazandıkları vefa duygusuyla toplumlarına katkı sağlıyor. Onların aziz hatıralarını yaşatmak, hem bir zorunluluk hem de gelecek kuşaklara bırakılacak en kıymetli miraslardan biri.
Bu bağlamda, yıllar önce okuduğum bir Afrika atasözü bu konuyu derinlemesine düşündürmüş ve bana hep rehber olmuştur: “Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı, biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık.” Spor da bu mirasın en değerli parçalarından biri. Geleceğimizi inşa eden çocuklarımıza sporu sevdirmeli, onlara karşı sorumluluklarımızı yerine getirmeliyiz. Çünkü biliyoruz ki, bizden sonra bu dünyada yaşayacak insanlara karşı çok büyük sorumluluklarımız var.
Erzurum’da atılan bu adımlar, sadece sporun yaygınlaştırılması değil, aynı zamanda bir vefa hareketidir. Ve vefa, bir toplumu diri tutan, ona güç veren en değerli unsurlardan biridir.
YORUMLAR