"Herkes kendi sokağa çıkma yasağını kendisi ilan etsin"

AK Parti Büyükşehir Belediyesi eski Meclis Üyesi, AK Parti eski Grup Sekreteri Kemal Buyükkesim, sosyal medya hesabından paylaştığı yazıyla Covid-19'un #evdekal çağrısına dikkat çekti.

"Herkes kendi sokağa çıkma yasağını kendisi ilan etsin"
Editör: Şehri Söz
02 Nisan 2020 - 13:32


AK Parti Büyükşehir Belediyesi eski Meclis Üyesi, AK Parti eski Grup Sekreteri Kemal Buyükkesim, sosyal medya hesabından paylaştığı yazıyla Covid-19'un #evdekal çağrısına dikkat çekti. Buyukkesim, gönüllü olarak sokağa çıkma yasağına uyulmaması dahilinde hükümet tarafından sıkı tedbirlere basvurulacagini belirtirken, her vatandaşın kendi rızasıyla evde kalmasının ve kendi izolasyonunu sağlaması gerektiğinin altını çizdi. 

Buyukkesim, evde kalması gereken öğrencilerin, yaşlıların ve home ofis çalışanların evde, çalışanların işe iş yerlerinde oldugunu belirtirken, sokakta olan insanların kim olduğunu sorguladı.

Buyukkesim aynı zamanda temizlik işçilerinin de Covid-19 sürecinden hassasiyetle korunması gerektiğini kaydederek, yerlere atılan eldiven ve maskelerin temizlik görevlilerinin hayati tehlikesini oluşturduğunu kaydetti.

Büyükkesim sosyal medya hesabında şunları dile getirdi:



Türkiye olarak Covid-19 virüsüyle verdiğimiz mücadelemizin 22.günündeyiz. Vakaların ortaya çıktığı ilk gün itibariyle devletimizin almış olduğu karar sonucu #evdekal çağrısına uyan tüm milletimize teşekkür ediyorum.

Sadece Türkiye olarak değil, dünya nezdinde büyük bir salgın tehdidiyle karşı karşıyayız. Diliyorum ki bu hastalığı en kısa zamanda ve en az zafiyetle atlatırız.

Devlet erkanlarımızın göstermiş olduğu hassas çalışmalara olan güvenim sonsuz.



Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'ın baştan beri uyguladığı "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" şiariyla çıktığımız bu yolda, devletimizin milletimiz için aldığı önlemlerin yanında milletimizin de böylesine insan sağlığını tehdit eden bir bulaşıcı hastalık sürecinde devletine yardımcı olması gerekmekte.

Cumhurbaşkanımız Sn Recep Tayyip Erdoğan'ın, Türkiye'ye giriş yapan Covid-19 vakasının başından bu yana izlemiş olduğu politika doğrultusunda, aziz milletimizden  her bireyin kendisine gönüllü olarak sokağa çıkma yasağı ilan etmesi istenmiştir. Ülkemiz genelinde ekonomi ve üretimin durmaması adına alınan bu gönüllü sokağa çıkma yasağı uygulanması konusunda hassasiyet gösteren tüm milletimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum.

Gerek gönüllü olarak gerekse İçişleri Bakanlığımızın almış olduğu karar sonucu iş yerlerini kapatarak, kendi izolasyonunu, sosyal mesafesini ve temas etme durumunu kontrol altına almak amacıyla kurallara uyum sağlayan her birey, vatandaşlık görevini yerine getirmektedir.

Cumhurbaşkanımızın da dediği gibi, gönüllü sokağa çıkma yasağına uymayanlar olması durumunda daha sıkı ve sert önlemler alınacaktır. O halde sokakta olan kişiler kim? İş yerine gitme zorunluluğu olan vatandaşlarımız iş yerinde olduklarına göre; gün içerisinde sokaklarda olan, gezen tozan kişiler kim? Milli Eğitim Bakanlığımız daha ilk vaka itibariyle okulları tatil etti, yavrularımızı evlere aldık. Emeklilerimiz, yaşlılarımız evde. Bir çok vatandaşımız home ofis çalışma sistemine geçti. Peki sokakta olanlar kim?  Devletimizi neden daha katı kurallar uygulamaya maruz bırakıyoruz? Eczane ve market gibi zaruri ihtiyaç olmadığı sürece lütfen evlerimizden cıkmayalım, salgının yayılmasının önüne geçelim. Salgın girecek insan vücudu bulamayınca ortadan yok olacaktır. İnsan olarak belki günlerce evde kalmak zor geliyor ama tecritte ölmek, kefensiz gitmek, cemaatsiz vedalaşmak daha mı iyi? Corona nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın cenazesine bile gidemez olduk.

Benim güzel milletim,

Eğer her birimiz sorumluluğumuzu yerine getirmeyerek gönüllü karantina uygulamasına uymazsak, bu süreç uzar ve evde kaldığımız her gün gerek maddi, gerek manevi olsun, bir çok kayıp vermeye devam ederiz.



Bir çogumuz öz anne ve babamıza, kardeşlerimize, çocuklarımıza yanaşamaz olduk. Karşı dairede yaşayan aile fertlerimizin evine dahi gidemez olduk. Bunca hasretin, özlemin son bulmasını istiyorsak salgının son bulması için biraz dişimizi sıkarak, çaba sarfetmeli, #evdekal çağrısına uymalıyız.



Binlerce sağlık personelimiz ek mesai yaparak, canlarını bizler için adeta feda edercesine gecesini gündüzüne katıp Covid-19 salgınıyla mücadele edip, vatandaşlarımızın sağlığı için çalışmakta. Bu süreçte canla başla çalışarak, Covid tehlikesini ortadan yok etmek için gerek temizlik ve hijyen gerekse izolasyon konusunda çevre hassasiyeti göstererek emek sarf eden temizlik görevlilerimizin de hakkı ödenemez. Ancak bizler de bu süreçte temizlik personellerimizi bı nebze düşünerek, virüsün bulaşmaması için elimize giydiğimiz eldivenleri ve yüzümüze taktığımız maskeleri sokak ortalarına atmamalıyız. Unutmayalım ki gelişigüzel sokak ortalarına attığımız her eldiven ve maske birer Corona virüs tehlikesi taşımakta.

Akabinde maske ve eldiven konusunda gösterilen hassasiyetlerin yanında market ve AVM gibi yerlerde gerek ekmek gerekse açık ürün kapalı ürün gibi alışveriş hizmetlerinde kullanılan eldivenler, para tutmak için de kullanılmamalı, bu tür ince kurallara özen gösterilmelidir. Zira ekmeği veren kişi aynı zamanda müşteriden de para alma eylemi gerçekleştirirken, virüs tehlikesine karşı giymiş olduğu eldiveni, ekmek gibi açık ürünlere de bulaştırarak, virüsün direk boğaz yoluyla ciğerlerimize temas etmesine neden olmakta.



Millet olarak izolasyon konusunda bireysel önlemlerimizi hassasiyetle alır ve bir süre #evdekal çağrısına uyarsak, Allah'ın izniyle bu salgını da kısa sürede atlatacağız.

Covid-19 salgınının İzmirimize, Türkiyemize ve tüm dünya halkına tez zamanda geçmiş olmasını Allah'tan dilerim.

YORUMLAR

  • 0 Yorum