Mustafa Macit Yazıyor
Tecrübeli siyasetçi Mustafa Macit’in Oltu özelindeki eleştirileri, hem yerel hem de genel düzeyde birçok sorunu gözler önüne seriyor.
Tecrübeli siyasetçi Mustafa Macit’in Oltu özelindeki eleştirileri, hem yerel hem de genel düzeyde birçok sorunu gözler önüne seriyor. Yıllardır ihmal edilen hizmetler, gerçekleşmeyen vaatler ve çözüm bekleyen temel altyapı eksiklikleri, Oltu halkının sabrını zorlamaya devam ediyor. Bu eleştiriler, Tecrübeli siyasetçiye göre yalnızca mevcut sorunların tespiti değil, aynı zamanda çözüm talebi. Oltu halkı, yıllardır süregelen ihmallerin sona ermesini ve hak ettiği hizmetleri almayı bekliyor. Seçim dönemlerinde verilen vaatlerin, sahada somut icraata dönüşmesi gerektiği bir kez daha net şekilde ifade ediliyor.
Mustafa Macit kaleme aldığı yazısında sorunlara dikkat çekerek çözüm önerilerinden bahsetti. İşte o yazı :
KEŞKE YANILSAYDIM... GERÇEKTEN OLTU SAHİPSİZ VE KADERİNE TERK EDİLMİŞ...
Oltu`dan ayrılırken baraj çalışmasından dolayı yıllardır kullanmadığım Ayvalı-Artvin güzergahını tercih etmiştim. Gördüğüm manzara beni üzmüş, gördüklerimi ve tespitlerimi 25.05.2024 tarihli yazımda kaleme alarak ‘’Erzurum`un ve Oltu`nun Sahipsiz‘’ olduğuna ilişkin düşüncelerimi sizlerle paylaşmıştım. Bu yazımdaki tespitleri doğru bulup destekleyenler olduğu gibi hadiseye farklı açılardan bakanlar eleştirilere siyasi saiklerle yaklaşarak sorunları görmezden gelip bizi çeşitli bahanelerle eleştirenler de oldu. Tüm bunlara rağmen söylemek isterim ki maalesef gerçekler acıdır. Birileri hakikatleri görmek istemese de.
1 Eylülde Oltu- Artvin karayolunda heyelan meydana gelmiş ve bu sebepten dolayı Oltu-Ayvalı yolu kapanmıştı. Oltu`da ürünlerini satmak için gelen Ayvalılı köylülerimizle pazarda bizzat kendim görüştüm. Devamlı kullandıkları yolun kapalı olduğu için iki haftadır Uzundere-Yayla yolu üzerinden zor şartlarda Oltu'ya pazara geldiklerini ifade ettiler. Ayvalılı hemşehrilerim yollarının en kısa sürede açılacağını umut ediyorlardı. Yol kapanalı 4,5 ay olmasına rağmen malesef sanki hiç de açılmayacak gibi duruyor. Yani çile ve sıkıntı belirsiz bir süreye kadar devam edecek gibi. Memleketin birçok köşesinde dağlar delinerek onlarca tünel yapılırken Oltu`da kapanan yol dahi açılamıyor. Vatandaşlarımız unutulmuşluğa çok tepkili ve en kısa sürede yaşadıkları bu rezilliğin ve sefaletin bitmesini de bekliyorlar. Her zaman olduğu gibi belli bir kitle var ki onlar da konuya farklı yorum ve açıklamalar getirerek işi savsaklama gayretindeler. Onların bakış açısına göre :"Yol bilerek açılmıyor sebebi Anzav deresi mevkiinden daha kestirme yol açılma talebi var. Bu yol özellikle açılmıyor ki yetkilier Anzav deresindeki yol inşaatını başlatsın." veya "Yol açılacak ama tekrar heyelan geleceği için açılmıyor." gibi garip izahatlar yapıp milletin sorununu, sıkıntısını görmemezlikten gelener var ve resmi bir açıklama da yok. Türkiyenin bir çok yerinde meydana gelen felaketlere rağmen en kısa sürede açılan yollar varken bizde seçim zamanı Yaylaya/Dağa tünel vaat edenler bugün heleyan yüzünden kapanan yolu dahi açamıyor veya açtıramıyorlar. Biz sormak istiyoruz: Baraj inşaatı başlarken yapılması planlanan yol için ayrılan ödenek nerede? Duruyorsa neden bu yol yapılmıyor, harcandıysa nereye niçin harcandı? Bu çile daha ne kadar sürecek? Ayvalı ve çevresindeki köylülerimizin olumsuz şartlardan dolayı ürünlerini pazara getiremeyenlerin yolda bozulan veya bozulmaya yüz tutan kalitesi kaybolan ürünlerin zararını kimler karşılayacak? Akraba ziyaretlerini bir çok insani ilişkiyi direkt veya dolaylı etkileyen bu durumun sorumlusu veya sorumluları bu çağdışı durumdan rahatsız değil miler? Nerede Sayın Efkan ALA, nerede Erzurum Milletvekilleri, nerede Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet SEKMEN, nerede Oltu Belediye Başkanı Adem ÇELEBİ ve nerede Belediye Meclis Üyeleri? Konuşurken mangalda kül bırakmayanlar Ankara`yı suyolu yapanlar her gidişinde bir sürü işi halletmeye gittiğini ima edenlere soruyorum: 4,5 aydır ortada bir cenaze var, binlerce insanı etkileyen bu cenazeyi kim kaldıracak?
Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Yıllardır ihmal edilen ve hak ettiği hizmeti alamayan Oltu`nun ihmal ve eksiklerinin hangi birini sayalım..?
Yıllardır halledilemeyen, tencerelerin, çaydanlıkların, kombilerin bile isyan ettiği, senelerdir vaatlerle oyalanan bırakın içmeyi, su yerine kireçle yıkandığımızı mı? 16 Milyona ihale edilen son aldığım bilgiye göre 76 milyon harcanmasına rağmen bir türlü bitirilemeyen atrıtma tesisini mi.? Bu günlerde eski şirket işi bıraktı yeni bir şirketle anlaşma yapıldı en kısa sürede su sorunu hallolacak gibi haberle Oltuya umut pompalanarak zaman kazanmaya çalışanları mı? Yeni firmaya yapılacak ödemelerle muhtemelen masraf 100 milyonu aşacak. Oysa ki bu paralara Oltuya içilebilen kaliteli ve kalıcı su getirmek ve su sorununu tamamen çözmek mümkündü. Muhatap sorumlu dahi bulamadığımız, sorduğumuzda herkesin bir başkasının üzerine attığı hatta neredeyse biz yapacağız ama vatandaşlarımız istemiyorlar diyecek kadar garip yaklaşımları mı..?
Uzak bir noktasında birçok vatandaşımızın gidemediği, pazarcıların da memnun olmadığı, zaruri ihtiyaçlarını giderecek imkanlarının dahi bulunmadığı, ilkel bir durumda kurulan hava şartlarından etkilenen Oltuya yakışmayan pazar yerini mi..?
Atılan asfaltın, standartı düşük, 2. sınıf yerine 6. sınıf asfalt atıldığını mı? Özellikle bitüm maddesi eksik olduğu için yapışma, suyu emme, yalıtım, akışkanlık, ağdalık, yüzey aşınmasına gösterilen dirençin (viskozite) olması gereken standartlarda olmadığını mı sayalım? Asfalt atılırken neden kontrol edilmemiş, bakıldığında bile sıradan vatandaşın göreceği kadar kalitesiz işe neden hemen müdahale edilmediğini mi, seçimden 6 ay, asfalt atıldıktan 10 ay sonra atılan asfaltın sökülüp yeniden atılmasını mı.? Oltumuzun hizmetleri için maddi kaynaklara ihtiyacı varken yapılan bunca israfları mı..?
Geçen hafta yağan karın Oltu`yu nasıl esaret altına aldığını mı? Ana caddeler dışındaki tüm yerlerin bir başına bırakıldığını mı, sokaklarda yürümenin adeta işkenceye dönüştüğünü mü, donan karın buzlanmaya yol açtığı için oluşturduğu tehlikeleri mi..? Belediye makine parkındaki araç gereçlerin neden ve niçin kullanılmadığını mı ve Oltuluya reva görülen duyarsız, sorumsuz bu durumu mu..?
Otogarı mı, kaldırımları mı, sosyal hayatın olmadığını mı, çarpık yapılaşmayı mı, park sorununu mu hangi birini sayalım? Sayacak bir çok konu var. Önümüzdeki süreçte vatandaş sorumluluğu ve bilinci doğrultusunda bu konuları öncelik sırasına göre gündeme getirecek ve gerekli hatırlatmaları, uyarıları yapacağız.
Sadece şunu hatırlatmak istiyorum: İçi boş sözlerle vaatlerle bizi oyalamak yerine, tüm etkili ve yetkili kişilerden Oltulu bürokratlardan, siyasilerden, Erzurum Milletvekillerinden, Belediye Başkanından, Meclis üyelerinden ve Sivil Topun Kuruluşlarından üstlendikleri görevlerini ve vatandaşımızın vermiş olduğu vekaleti gereği gibi adil, şeffaf olarak yapmalarını bekliyoruz. Oltu`ya hak ettiği ve Oltuluların temel ihtiyaçlarını karşılayacak hizmetleri ve seçim sürecinde verilen sözlerin tutulmasını bekliyoruz.
11.12.2024
YORUMLAR