Reklam
Oğuzhan Akova

Oğuzhan Akova

[email protected]

BİR İSTASYON

30 Ocak 2022 - 16:03

Zaman su gibi akıyor. Zamana hükmedebilmek her geçen gün daha da zorlaşıyor. Daha önceden öngörülemeyen pandemi gibi sağlığımızı ve yaşam biçimimizi ilgilendiren sorunların yaşanması bizleri, hayatımızı yaşam kalıplarımızın dışında yeniden ele almaya zorlamaktadır. Bu yüzden her birimizin dönem dönem bir durup kendimizi gözden geçirmesinde büyük yarar görmekteyim. Bunu nasıl yapmak gerekir tam bilemiyorum ama “her yiğidin bir yoğurt yiğişi vardır “ atasözünden yola çıkarak kendi düşüncelerimi paylaşmak arzusundayım. 

Bir çoğumuz yaşam koşullarının dayatmasıyla sadece çevresel faktörlere bağlı kalarak , esen rüzgar yönünde hareket etmeye koşullandırıldık. Daha iyi bir yaşamı hakettiğimizi düşünmemize karşın gereğini yapabilme konusunda kendimizle yeterince ilgilenemedik ve hala da yeterince ilgilenebildiğimiz söylenemez. Kendimizi değiştirmeden ve geliştirmeden çevresel faktörlerin kendi kendine değişeceğine inanıyoruz. Aslında inanmadan ziyade bir körlük veya belki de bir  akıl tutulması yaşadığımız. Birileri gelsin yapsın ve biz de nasibimizi alalım türünde çok basit ve yüzeysel bir duruştan öteye geçilemiyor. 
Bu konuyla ilgili olarak uzun bir süredir bilimsel anlamda çalışıyorum. Kendimce bazı öncelikler belirledim. 

Hayat amacı ve varlık sebebi;
Hepimiz bu dünyaya gelme konusunda bir seçime sahip değiliz . Ama hayatımızı nasıl yaşamamız gerektiği konusunda bir akla ve sorumluluğa sahibiz. Bu husus birbirine benzeyerek ve ezberci bir yaklaşımla bu işi ele alma derecesine göre de, herbirimizin birbirimizin benzeri ve kopyası olmadan varlık sebebimiz ve kendimize ait yaşam hedeflerimizle ne kadar temas içinde olabildiğimizle ilgili. Hayatın değişik devrelerini oldu bittiye getirmeden sorgulayarak emin olarak ve kendimize yaşam sebebi sunmamıza imkan sağlayan bir anlayışla , coşkuyla, merakla, üreterek ve paylaşarak olması durumunda mutluluk kavramına yeni bir pencere açabileceğimizi düşünüyorum. 

*Hayat amaçlarımızın Sahibi ve Sorumlusu olmak; *
Kendimize topluma insanlığa doğaya evrene ve Yaradana karşı sorumluyuz. Hayata anlam katabilmeliyiz. Bu kendimizden bir değer üretmeyi ve hayatımızın kıymeti konusunda bilinç düzeyimizin yüksekliği ile ilgilidir. Sürekli bir çaba ve hayatımızın anlamı üzerine bir gayret içinde olmayı ve inisiyatif üstlenmeyi gerektiriyor. Hayatın rutinleri içine hapsolmamayı ve hayatımıza ve kendimize kendimiz tarafından değer biçmeyi öngörür. Geride ne bıraktığımız, parmak izimizin gelecek kuşaklar açısından nasıl okunacağı ile ilgili bir durum söz konusu. Kendi kişiliğimiz kendi tarzımız ilkelerimiz ve prensiplerimiz, değerlerimiz burada çok önemli rol oynar. Bunları nasıl kazanacağımız hususu ise eğitim kavramına sıkıştırdığımız çok yüzeysel tanımlamanın çok ötesinde özel bir durum. Bütün bileşenleriyle kavrayabilmek kendimizi topyekün bir muhasebeden geçirmeyi gerektiriyor. Hayatı sadece günlük yaşamı idame ettirmeye indirgeyen ve bunu yeterli gören bir anlayışla bunu yapamayacağımız ortada. Hayatı inşa edebilmek  ve kendimizin sosyal mimarı olmamız gerekiyor. İdealistliği gerçekçiliğe ikame sayan bir anlayışın yerine her ikisini birden kavrayıp hareket alanlarımızı birbirine feda etmeden götürebilmek gerekiyor. Bu bir denge durumu anlamına geliyor. Mimarlıkta tasarımın üç temel 
bileşeninden ikincisi. 
( sanırım ilkine numara vermeyince atladınız ) ilki amaçtı. Son faktör ise optimizasyon. 1-Amaç 
2-Denge, 3- Optimizasyon

Hayatımızı teknik gereksinimlerin ötesinde yeniden ele alma zorunluluğu bu yazımızın ana gayesini oluşturuyor. 

Yetenek yetkinlik ve beceri temelli yaklaşımlar;
Sürekli eğitim ve yaşam boyu öğrenme yaklaşımları çağımızın genel kabul gören konularıdır. Ancak değişimi kavrayabilmek felsefi bir bakışa ihtiyaç duyar. Sorgulama biçimimiz aileden başlayıp bütün bir yaşam sürecimizi inşa etmede kritik bir rol oynar. Bunu gayeden ve hayat amaçlarından kopuk yaptığımızda birbiriyle ilişkisiz  amaç araç ilişkisi kurulamamış, tutarsız , enerjisi olsa bile boşa dönem çarklara ve  kökünden kopuk sökülmüş bir bitkinin yetiştirilmesine benzer. 

Her uygulama farklıdır;
2020 yılında başlayan pandemi ile birlikte, ben de değer üretebilme sürecimde altta ana başlıkları paylaşılan çalışmalara yöneldim. 

İSTERİMakademisi;
Bir sanal akademi ve WA Grubu üzerinden webinarlar düzenleyerek 10 temel okuryazarlık alanında Eğitimler verildi. Bu yıl bir sosyal kooperatif yapılanmasıyla etkinlik ve verimlilikte bir iyileşme beklentimiz vardır. 

İlkadımmüzikİSTERİM;
2020 yılında Kurduğumuz müzik Grubu ile düzenli konserlerimiz devam etmektedir. Topluma moral ve motivasyonu müzik aracılığı ile sağlamayı öngören müzik Grubumuz hergeçen gün güçlenerek ilham kaynağı olmaktadır. Özel bir müzik okulunun da kuruluş sürecinde Anadolu’nun bilgeliğini projelere ve müziğe aktarmaktayız. 

*Yetenek yetkinlik ARGE Uygulama Merkezi;*

Müzik Okulu ile birlikte hazırlıkları devam etmektedir. 
Yeni yetenek ve yetkinliklerin geliştirilecek yeni eğitim ve sosyal kapasite geliştirme paradigmalarıyla ve metodlarıyla nitelikli insan gücü yetiştirmeyi öngörmekteyiz. Eğitime kapsamlı ve derinliğine yeni bir kavramsal alan oluşturulmaya çalışılmaktadır. 

*projeyönetimkültürüİSTERİM
Proje Yönetim Ofisi ile STK ların , şirket ve ihtiyaç sahiplerinin etkinlik ve verimlilik sorunlarının insan kaynağında optimum çözümlerle gerçekleşeceğini öngörmekteyiz. 
 
bilgelikİSTERİM;
Bilgelik Vadisinde Temmuz Ağustos Eylül aylarında Özgirişimcilik; Sevgi ve Bilgi Mimarlığı Bireysel ve Kurumsal Sosyal Kapasite Farkındalık programlarıyla STK ve Sosyal organizasyonlara kişi kurum kuruluşlara 10 temel tematik okuryazarlık alanında toplumun beşeri dokusu değerlere dayalı programlar uygulanacaktır. Toplumun gelişiminde yeni bir metodun da test edilmesi sağlanmış olacaktır. 


Arada bir durup bu tür değerlendirmelerin çok faydalı olduğunu düşünüyorum. Ama herşey bir adımla başlar. Temel sorunumuzun ve buna yönelik çözümün ilk adımı atma biçimimizden ya da atamamaktan kaynaklandığını  düşünüyorum. 

Anadolu’muzun kadim bilgelik mirası Sosyal Bilimler Geleneğimizi tesis edebilmede kritik bir safhada olduğumuzu göstermektedir.

YORUMLAR

  • 1 Yorum