Erzurum, varlığını binlerce yıldır sürdüren en eski yerleşim yerlerinden biri. Konumu, verimli toprakları ve sayısız medeniyete ev sahipliği yapmış olmasıyla ebedi bir şehir. Tarihi eserleri, konakları, yöresel değerleri ile öne çıkan kentimizin artık ulaşım konusunda ciddi adımlar atması gerekiyor. Yerli–yabancı turistin yoğun ilgi gösterdiği, siyaseten yön veren bir şehirden bahsediyoruz.
Şehirde bir süredir iki büyük yatırım tartışılıyor: yeni stadyum projesi ve hızlı tren hattı. Gençlik ve Spor İl Müdürü Levent Çakmur’un açıklamasına göre stadyumun proje süreci bir ay içinde tamamlanacak, ardından ihale süreci başlayacak. Öte yandan, Sivas’tan Erzurum ve Kars’a uzanacak hızlı tren hattı için Doğu Anadolu’da beklenti oldukça yüksek.
Sosyal medya bugün büyük bir güç. Doğru kullanıldığında bir insanı, bir olayı ya da bir kenti kısa sürede gündeme taşıyabiliyor. Yöneticilerin yapamadığını, halkın sesini sosyal medya yapıyor. Facebook, Twitter, Instagram’da sayısız “Erzurum Haberleri” sayfaları var ve bu görünürlük şehrin lehine kullanılmalı. Öte yandan, MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı ve Erzurum Sivil Toplum Platformu Başkanı Abdulkerim Kavaz, şehrin geleceğini şekillendirecek tartışmaların merkezinde.
MÜSİAD Erzurum Şube Başkanı Abdulkerim Kavaz, “Stadyum yerine hızlı tren” çıkışıyla bu tartışmayı farklı bir boyuta taşıdı. Biz de Kavaz’a hem bu çıkışı hem de Erzurum’un geleceğine dair düşüncelerini sorduk.
“Mutlu şehir, güçlü ekonomiyle mümkündür”
Erzurum doğal güzellikleri ve tarihiyle zengin bir şehir. Ama sizce insanlar neden hâlâ mutsuz?
Mutluluğun temelinde ekonomi var. Bir şehir, insanına iş imkânı sunuyorsa, gençlerin yaşam alanlarını artırıyorsa, sanatsal ve kültürel aktiviteleri çoğaltıyorsa o kent huzurlu olur. Bizde sorun, potansiyelimizi tanıtamamak. Erzurum’un güzelliklerini Türkiye’ye ve dünyaya göstermek zorundayız. Bunun için Ticaret Odası, Sanayi Odası, Borsa, Organize Sanayi, belediyeler, milletvekilleri, STK’lar… herkes bir araya gelmeli.
“Spor yatırımı tek başına göçü durdurmaz”
Erzurum yıllardır spor yatırımlarıyla gündemde. Atlama kuleleri, olimpiyatlar, stadyum projeleri… Bunlar şehre ne kattı?
2011’de kış olimpiyatları için büyük yatırımlar yapıldı. Atlama kuleleri için 540 milyon TL harcandı. Aradan 15 yıl geçti, 360 milyon doların üstünde para harcanmış oldu. Peki ne değişti? Erzurum’un göçü azaldı mı? Son 20 yılda 250 bin insan göç etti. Sanayi gelişti mi? İşsizlik düştü mü? Hayır. Demek ki spor yatırımları tek başına şehrin kaderini değiştiremiyor.
“Hızlı tren bir neslin kaderini değiştirir”
Sizce Erzurum’un asıl önceliği ne olmalı?
Erzurum’un geleceği hızlı trenle değişir. Bu şehir turizmde, ticarette, kültürde ancak ulaşım altyapısıyla büyüyebilir. Stadyum yapılır, yenilenir, ama hızlı tren bir neslin kaderini etkiler. Bu yüzden kamuoyunun dikkatini bu noktaya çekmek istiyorum.
“Sanayi ve teknoloji yatırımlarını konuşmalıyız”
Spor yatırımları sınırlı katkı sağlıyorsa, Erzurum’un sanayi ve teknoloji vizyonu nasıl olmalı?
Artık dünya bilişim çağını konuşuyor. Biz de Erzurum’a ASELSAN gibi, yüksek teknoloji üreten bir fabrikanın kurulmasını talep ediyoruz. Tarımın yanında sanayi, bilişim ve savunma sanayi yatırımlarıyla Erzurum kalkınabilir. Aksi halde sürekli göç veren bir şehir olmaktan kurtulamayız.
“Sosyal medya mayınlı alan ama güçlü bir araç”
Sosyal medyada yaptığınız paylaşım büyük yankı uyandırdı. Sizce sosyal medyanın gücü nereden geliyor?
Sosyal medya mayınlı bir alan; doğru da kullanılabilir, yanlış da. Ama bir gerçek var: Bugün sosyal medya, onlarca yıldır yapılamayanı yapıyor. Erzurum'u gündemin merkezine taşıyor. Benim stad paylaşımım da bunun örneği. Tartışma açıldı, kamuoyu oluştu, amaç buydu.
“STK’lar ve üniversite birlikte çalışmalı”
Sivil toplum ve üniversitenin şehre katkısı nasıl olabilir?
Erzurum Sivil Toplum Platformu olarak birçok arama konferansı düzenledik. Atatürk Üniversitesi’nin önceki rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı döneminde üniversite–STK işbirliği çok değerliydi. Orada 25 başlık belirlendi. İlginçtir ki, stad o listede yoktu. Ulaşım, sanayi, göç, enerji, tanıtım gibi konular öne çıktı. Demek ki şehrin gerçek öncelikleri bunlar.
“Gerçekleri konuşmak mayınlı tarlada yürümek gibi”
Zaman zaman açık sözlülüğünüz eleştiri topluyor. Bundan çekinmiyor musunuz?
Hakikati söylemek mayınlı tarlada yürümek gibidir. Ama şair Nazım Hikmet’in dediği gibi:
“Ben yanmasam, sen yanmasan, biz yanmasak, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?”
Gerçeği söylemekten kaçamayız. Çünkü Erzurum’un geleceği, sorunlarımızı konuşmaktan ve çözüm üretmekten geçiyor. “Dayanışma olmadan hiçbir proje başarıya ulaşamaz”
Erzurum’un geleceğinde sizce hangi ruh belirleyici olacak?
Dadaşlık ruhu. Bu şehir dayanışma üzerine kuruludur. Birlikte düşünerek, birlikte üreterek Erzurum’u geleceğe taşıyabiliriz. İster hızlı tren olsun ister kültür–sanat projeleri, dayanışma olmadan başarı mümkün değil. “Gençlerin dinamizmine ihtiyacımız var”
Erzurum gençlerine özel bir mesajınız olur mu?
Gençler bizim en büyük enerjimiz. Onların dinamizmi olmadan bu şehir büyüyemez. Gençler hayal kurmaktan çekinmemeli, üretmekten korkmamalı. Biz de her platformda onların yanında olacağız.
“Erzurum bir dünya kenti olabilir”
Son olarak Erzurum’a dair en büyük hayaliniz nedir?
Erzurum’u bir dünya kenti yapmak. Hızlı tren bu yolun başlangıcıdır. Ardından turizm, ticaret, kültür ve sanatla şehrimizi dünyaya tanıtmak… Erzurum’un buna gücü de tarihi de ruhu da var.
Yorumlar
Kalan Karakter: