Haber/ Yorum: Sercan Çetin- Prof. Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu’nun Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü görevine geldiği ilk günden bu yana sıkça dile getirdiği "sorumluluk" anlayışı, artık söylemden çok daha fazlası… Üniversite ile EVYAP arasında atılan yeni iş birliği adımı, bu anlayışın somut bir tezahürüdür.
İlaç hammadde üretim tesisi gibi yüksek stratejik değere sahip bir girişimin Erzurum’da planlanması, hem bölge hem de ülke için çok önemli bir hamledir. Türkiye’nin sağlık alanında dışa bağımlılığını azaltmak, sadece ekonomik değil aynı zamanda toplumsal bir gerekliliktir. Çünkü ilaç, sadece bir tüketim kalemi değil; yaşamın sürdürülebilirliğiyle doğrudan ilgili bir meseledir.
Rektör Hacımüftüoğlu’nun "yerli üretimi önceleyen projelere öncülük" vurgusu, üniversitenin artık yalnızca bilgi üreten değil, bilgiyi uygulamaya dönüştüren bir merkez olma yolunda kararlılıkla ilerlediğini gösteriyor. Üniversite-sanayi iş birliğinin güçlü bir örneği olan bu girişim, Erzurum’un üretim ve bilim kapasitesini aynı potada buluşturan vizyoner bir adımdır.
Üstelik bu sadece teknik bir yatırım değil; aynı zamanda bir değer inşasıdır. Rektörün göreve başlarken dile getirdiği gibi, bu toplumun beklentilerine, ihtiyaçlarına ve geleceğine karşı bir sorumluluk vardır. Sorumluluk, yalnızca hedef koymak değil; o hedefi gerçekleştirme iradesini de ortaya koymaktır. Hacımüftüoğlu bu anlamda, üniversitenin yönünü "üreten üniversite" kavramına doğru çevirmiştir.
Dileğimiz odur ki; Lokman Hekim’in doğayla bütünleşen şifalı bilgisinin bir benzeri, Erzurum’da modern laboratuvarlarda, bilimsel temelde yeniden üretilsin. İlacın ham maddesi, bu kadim şehirde üretilebilsin. Böylece hem bölge gençlerine yeni istihdam kapıları açılsın hem de Erzurum, Türkiye'nin ilaç sanayisinde bir merkez olma yolunda ilerlesin.
Bu proje desteklenmeli, sahiplenilmeli ve sürdürülebilir kılınmalıdır. Çünkü burada mesele yalnızca bir üretim tesisi kurmak değil, bir zihniyeti inşa etmektir: Yerli, nitelikli, bağımsız bir gelecek.
Yorumlar
Kalan Karakter: