Karşıyaka Psikolojik Danışma Merkezi Çalışmalarına Başladı
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan tarafından açılan Psikolojik Danışmanlık Merkezi, çalışmalarına başladı.
Editör: Şehri Söz
12 Ekim 2022 - 14:01
İzmir’in Karşıyaka ilçesinde Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan tarafından ‘Karşıyaka Psikoloji Merkezi’ adıyla kurulan Psikolojik Danışmanlık Merkezi, çalışmalarına başladı. Konuya ilişkin bilgi aktaran Oraltan; kurucusu olduğu danışmanlık merkezinde hem bireysel hem de kurumsal danışmanlık hizmeti verdiklerini ve çocuklara, ergenlere, yetişkinlere ve çiftlere yönelik çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Bireysel görüşmelerde çocuk, ergen, yetişkin ve gerekirse çocuğun ailesini de dahil ettikleri danışmanlıklar yürütüldüğünü ifade eden Oraltan, kurumsal danışmanlık hizmetlerinde ise şirketlerle işbirliği halinde çalıştıklarını belirterek; “Kurumsal açıdan yapılan görüşmeler; anaokulları, dershaneleri, anaokulundaki çocukların gelişiminin değerlendirilmesi, anaokulunda çalışan personelin ruhsal iyiliği ya da iş motivasyonları ile alakalı nasıl verim arttırılır konusu, konuya yönelik verilen destekler, personeller için düzenlenen sunumları kapsıyor. İnsanlar çok uzun süreler çalışmak sebebiyle kendilerine vakit ayıramıyorlar. Kendilerine vakit ayıramayınca mutsuz bir şekilde işe gitmek, işte geçirdiği zamanı mutsuz sürdürmek ve bu doğrultuda eve geldiğinde de mutsuzluğunu ailesine yansıtması, yorgunluktan dolayı çocuğu ile ilgilenememesi gibi durumlar söz konusu oluyor. Bu noktada daha bilinçli şirketler ya da işletmeler olması önemli. Biz de bu kurumların, işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik içerik oluşturuyor ve bunları uyguluyoruz” diye konuştu.
“Hızlı Okuma Kursu ile Öğrencilerde Performans Artışı Görülüyor”
Oraltan; danışmanlık merkezinde, 12-13 yaşa kadar olanlar ile öfke problemi, tablet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, okula uyum, ders başarısını arttırma, motivasyon arttırma, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi konularda ya da aile içi iletişimsizlik konularında çalışmalar yaptıklarından bahsederek; “Ergenler daha çok sınav kaygısı içinde ve kendi kimliğini keşfetme sürecinde oluyor. Bu doğrultuda yeme bozuklukları da ortaya çıkabiliyor. Tüm bu konular üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında burada hızlı okuma kursumuz var. Hem öğrencinin hem de bizlerin uygun olduğu zamanlarda gerçekleştirdiğimiz maksimum 1 aylık bir kurs. Bu kursta okuma hızının en az 2 katına çıkmasını hedefliyoruz. Özellikle sınav stresi içindeki öğrencilerin sınavda soruyu hızlı bir şekilde okuyarak yanıtlaması noktasında önemli bir konu. Biz hızlı okuma kursuyla bu okuma hızını artırıp anlamayı da beraberinde sağladığımız için öğrencinin paragraf sorularındaki yanlışları çokça azalıyor ve hızlı okumanın etkisiyle gözün algılamasını da geliştirdiğimiz için matematik sorularında da performans artışı görülüyor” ifadelerini kullandı.
“Sınır Koymamak Kişiyi Duygusal Açıdan Tükenmiş Hissettiriyor”
Yetişkinler ile yapılan bireysel danışmanlıkların ise genel olarak anksiyete, kaygı bozukluğu, panik atak, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, özgüven problemleri ve özellikle sınır çizememe konuları etrafında gerçekleştiğini vurgulayan Oraltan; “Aile içinde, arkadaşlar arasında ya da eşlerle beraber yaşadığımız hayatta hepimizin belli kuralları olmalı. Bazı konularda diğer bireylere karşı sınır çizmemiş olmak, zaman içinde o kişiyi bitiren, duygusal olarak tükenmiş hissettiren bir şey ve birçok danışanımda bu konuya değinmek durumunda kalıyorum çünkü sınırları belli olmayan bir tarla düşündüğümüzde gelen, geçen, orada konaklayan, zarar veren birçok insan olabileceği gibi; sınırları belli olmayan bir insanın da kişiliğinde başkaları tarafından açılan bazı hasarlar kalabiliyor. Bunun neticesinde de iletişim problemleri, kendisini değersiz hissetme problemleri ortaya çıkıyor.
Bu süreç depresyona kadar ilerleyebiliyor. Bu noktada da destek almaları gerekiyor. Sadece problem ortaya çıktığında değil, öncesinde bir birey olarak nelerin farkına varmamız, nelerde kendimizi geliştirmemiz gerektiğini hep sorgulamamız gerekiyor ve bu bireysel desteğin de aslında günlük hayatımıza ek olarak alınması lazım. Yurtdışında zaten birçok insanın danıştığı, psikolojik destek aldığı uzmanlar var. Bizim ülkemizde yeni yeni bu konu gündeme geliyor. Daha önceden deli doktoru gözüyle bakılıyordu genelde. Bu algı çok yanlış sonuçlar doğurabiliyor; kişi psikolojik destek almayı erteleyebiliyor, kabul etmeyebiliyor. Bazen kendi başına üstesinden gelmeye çalışıyor fakat yanlış yöntemler kullanabiliyor ki bu da daha kötüye gitmesine neden oluyor. O yüzden kişilerin günlük hayatında mutsuzluk, verimsizlik algıladığı anda desteğe açık olmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çiftlere de danışmanlık hizmeti verdiklerini dile getiren Oraltan; ilişki problemleri, evlilik problemleri, cinsel problemler ve iletişimsizlik sebebiyle yaşanan problemleri gidermek adına çalışmalar yaptıklarını belirtti.
İzmir’de Bir İlk: Neurosound Sistemi
Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuk ve yetişkinler için uygulanan bir teknikten bahseden Oraltan; “ İzmir’de ilk diyebileceğimiz bir sistemi Neurosound sistemini merkezimizde uyguluyoruz. Burada bir kulaklık yardımıyla danışanlara klasik müzik dinletiyoruz. Müziğin insan üzerinde çok büyük etkisi var. Neurosound sisteminde de müzik üzerinden beynimizin bağlı olduğu ve vücudumuzu da etkileyen sinir sistemimizle çalışan bir içerik var. Müzik sesi duyuyoruz ancak aslında o müziğin ses dalgalarıyla oynandığı için bu bizde hem bilişsel hem de duygusal olarak düzenlemeler sağlıyor. Müziği dinleme esnasında da çocuklarla hem performans arttırıcı, hem odaklanmayı arttırıcı etkinlikler yapıyoruz, oyunlar oynuyoruz. Yetişkinlerle de işinde verimsizlik, odaklanamama gibi problemler üzerine çalışıyoruz. Yetişkinlerin içeriği daha farklı oluyor. Daha çok bulmaca çözüyoruz, kitap okuyoruz ya da içeriği ihtiyacına göre oluşturuyoruz. Bu çalışma sonrasında da hızlı okumada vadettiğimiz gibi en az 2 katı iyileşme vadediyoruz ve günlük işlevlerini daha iyi yerine getirebiliyorlar. Akademik başarısı ya da iş motivasyonu yükselmiş çocuklar ve yetişkinler oluyor. Bununla ilgili olumlu geri dönüşler alıyoruz. Herkeste olabileceği düşünülen sorunlar aslında bizdeki bilişsel bozukluk sebebiyle oluyor ve biz bunu bilemediğimiz için de desteğe ihtiyacımız olduğunun farkına varamayabiliyoruz. Tabi ki bu sisteme başlamadan önce kişiye dikkat, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktivite alanlarında testler uyguluyoruz. Testin sonucuna göre kişiye verilecek program belirleniyor ve daha sonra uygulamaya başlıyoruz. 40 ve 60 seans olan uygulamalarımız var. 2-2.5 aylık süreçte çok daha verimli bir şekilde hayatına devam eden çocuklar ve yetişkinleri buradan uğurluyoruz” diye konuştu.
Karşıyaka Spor Kulübü Üyelerine Yüzde 25 İndirim
Bambu Eğitim Derneği ile ortaklaşa bir çalışma yürüttüklerini ve ayrıca ücretsiz bir şekilde ‘Duygularımı Tanıyorum’ adlı bir atölye çalışması yaptıklarını ifade eden Oraltan şunları söyledi:
“Bambu dezavantajlı çocuklara, özellikle sınav senesinde olan 8. 11. ve 12.sınıf öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek sağlıyor. Sınav sürecinde çocuğun sınav kaygısıyla baş etmesine yönelik destekleyici görüşmeler yapılıyor. Görüşme yapan arkadaşlarımızın tümü psikolog. Ben de psikolog arkadaşlarımızın süpervizörlüğünü yapıyorum. Bunun dışında kendi ofisimizde 3 ayda bir yaptığımız 3 haftalık “Duygularımı Tanıyorum” atölyemiz var. 7-12 ve 12-16 yaş arası gruplarımız var. Burada biz 3 haftalık süreçte, atölyede, çocuklara öncelikle gün içinde hissettikleri duyguların neler olduğunu fark ettiriyoruz ondan sonra da başa çıkması zor olan korku, kaygı gibi duygularla nasıl baş edilebileceği ile ilgili çalışmalar yapıyoruz, egzersizler üretiyoruz, resimler çiziyoruz, gevşeme egzersizlerini uygulatıyoruz ve onların hayatlarının devamında öncelikle ne hissettiklerini bilmesini ve sonrasında bu hisleriyle baş edebilmelerinin yöntemlerini öğretmiş oluyoruz.
Bu da ofisimizde 3 ayda bir uyguladığımız ücretsiz bir çalışma. Bunlar dışında Karşıyaka Spor Kulübü üyelerine de yüzde 25 indirim yapıyoruz”.
Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan Kimdir?
1992 doğumlu olan Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan, 2010 yılında Karşıyaka Lisesi’nden mezun olmuştur. Daha sonra İzmir Üniversitesi psikoloji bölümünü burslu olarak okumuş ve üniversiteden 2014 yılında mezun olmuştur. Üniversite hayatının son yılında Erasmus programı aracılığı ile Hollanda deneyimi yaşamıştır. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünü açıktan bitirmiştir. Stajını, Dokuz Eylül Üniversitesi, Multidisipliner Beyin Dinamiği Araştırmalar ve Uygulama Merkezi’nde ve Manisa Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yapmıştır. Mezun olduktan sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başlayan Oraltan’ın bakanlığın farklı birimlerinde 7 yıllık bir tecrübesi olmuştur. Bu esnada oyun terapisi eğitimi, çözüm odaklı terapi eğitimi, cinsel terapi eğitimi almıştır. Yüksek lisansını Ege Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı üzerine yapmış ve uzman psikolog olmuştur.
Bireysel görüşmelerde çocuk, ergen, yetişkin ve gerekirse çocuğun ailesini de dahil ettikleri danışmanlıklar yürütüldüğünü ifade eden Oraltan, kurumsal danışmanlık hizmetlerinde ise şirketlerle işbirliği halinde çalıştıklarını belirterek; “Kurumsal açıdan yapılan görüşmeler; anaokulları, dershaneleri, anaokulundaki çocukların gelişiminin değerlendirilmesi, anaokulunda çalışan personelin ruhsal iyiliği ya da iş motivasyonları ile alakalı nasıl verim arttırılır konusu, konuya yönelik verilen destekler, personeller için düzenlenen sunumları kapsıyor. İnsanlar çok uzun süreler çalışmak sebebiyle kendilerine vakit ayıramıyorlar. Kendilerine vakit ayıramayınca mutsuz bir şekilde işe gitmek, işte geçirdiği zamanı mutsuz sürdürmek ve bu doğrultuda eve geldiğinde de mutsuzluğunu ailesine yansıtması, yorgunluktan dolayı çocuğu ile ilgilenememesi gibi durumlar söz konusu oluyor. Bu noktada daha bilinçli şirketler ya da işletmeler olması önemli. Biz de bu kurumların, işletmelerin ihtiyaçlarına yönelik içerik oluşturuyor ve bunları uyguluyoruz” diye konuştu.
“Hızlı Okuma Kursu ile Öğrencilerde Performans Artışı Görülüyor”
Oraltan; danışmanlık merkezinde, 12-13 yaşa kadar olanlar ile öfke problemi, tablet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, okula uyum, ders başarısını arttırma, motivasyon arttırma, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi konularda ya da aile içi iletişimsizlik konularında çalışmalar yaptıklarından bahsederek; “Ergenler daha çok sınav kaygısı içinde ve kendi kimliğini keşfetme sürecinde oluyor. Bu doğrultuda yeme bozuklukları da ortaya çıkabiliyor. Tüm bu konular üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Bunun dışında burada hızlı okuma kursumuz var. Hem öğrencinin hem de bizlerin uygun olduğu zamanlarda gerçekleştirdiğimiz maksimum 1 aylık bir kurs. Bu kursta okuma hızının en az 2 katına çıkmasını hedefliyoruz. Özellikle sınav stresi içindeki öğrencilerin sınavda soruyu hızlı bir şekilde okuyarak yanıtlaması noktasında önemli bir konu. Biz hızlı okuma kursuyla bu okuma hızını artırıp anlamayı da beraberinde sağladığımız için öğrencinin paragraf sorularındaki yanlışları çokça azalıyor ve hızlı okumanın etkisiyle gözün algılamasını da geliştirdiğimiz için matematik sorularında da performans artışı görülüyor” ifadelerini kullandı.
“Sınır Koymamak Kişiyi Duygusal Açıdan Tükenmiş Hissettiriyor”
Yetişkinler ile yapılan bireysel danışmanlıkların ise genel olarak anksiyete, kaygı bozukluğu, panik atak, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, özgüven problemleri ve özellikle sınır çizememe konuları etrafında gerçekleştiğini vurgulayan Oraltan; “Aile içinde, arkadaşlar arasında ya da eşlerle beraber yaşadığımız hayatta hepimizin belli kuralları olmalı. Bazı konularda diğer bireylere karşı sınır çizmemiş olmak, zaman içinde o kişiyi bitiren, duygusal olarak tükenmiş hissettiren bir şey ve birçok danışanımda bu konuya değinmek durumunda kalıyorum çünkü sınırları belli olmayan bir tarla düşündüğümüzde gelen, geçen, orada konaklayan, zarar veren birçok insan olabileceği gibi; sınırları belli olmayan bir insanın da kişiliğinde başkaları tarafından açılan bazı hasarlar kalabiliyor. Bunun neticesinde de iletişim problemleri, kendisini değersiz hissetme problemleri ortaya çıkıyor.
Bu süreç depresyona kadar ilerleyebiliyor. Bu noktada da destek almaları gerekiyor. Sadece problem ortaya çıktığında değil, öncesinde bir birey olarak nelerin farkına varmamız, nelerde kendimizi geliştirmemiz gerektiğini hep sorgulamamız gerekiyor ve bu bireysel desteğin de aslında günlük hayatımıza ek olarak alınması lazım. Yurtdışında zaten birçok insanın danıştığı, psikolojik destek aldığı uzmanlar var. Bizim ülkemizde yeni yeni bu konu gündeme geliyor. Daha önceden deli doktoru gözüyle bakılıyordu genelde. Bu algı çok yanlış sonuçlar doğurabiliyor; kişi psikolojik destek almayı erteleyebiliyor, kabul etmeyebiliyor. Bazen kendi başına üstesinden gelmeye çalışıyor fakat yanlış yöntemler kullanabiliyor ki bu da daha kötüye gitmesine neden oluyor. O yüzden kişilerin günlük hayatında mutsuzluk, verimsizlik algıladığı anda desteğe açık olmaları gerekiyor” şeklinde konuştu.
Çiftlere de danışmanlık hizmeti verdiklerini dile getiren Oraltan; ilişki problemleri, evlilik problemleri, cinsel problemler ve iletişimsizlik sebebiyle yaşanan problemleri gidermek adına çalışmalar yaptıklarını belirtti.
İzmir’de Bir İlk: Neurosound Sistemi
Dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuk ve yetişkinler için uygulanan bir teknikten bahseden Oraltan; “ İzmir’de ilk diyebileceğimiz bir sistemi Neurosound sistemini merkezimizde uyguluyoruz. Burada bir kulaklık yardımıyla danışanlara klasik müzik dinletiyoruz. Müziğin insan üzerinde çok büyük etkisi var. Neurosound sisteminde de müzik üzerinden beynimizin bağlı olduğu ve vücudumuzu da etkileyen sinir sistemimizle çalışan bir içerik var. Müzik sesi duyuyoruz ancak aslında o müziğin ses dalgalarıyla oynandığı için bu bizde hem bilişsel hem de duygusal olarak düzenlemeler sağlıyor. Müziği dinleme esnasında da çocuklarla hem performans arttırıcı, hem odaklanmayı arttırıcı etkinlikler yapıyoruz, oyunlar oynuyoruz. Yetişkinlerle de işinde verimsizlik, odaklanamama gibi problemler üzerine çalışıyoruz. Yetişkinlerin içeriği daha farklı oluyor. Daha çok bulmaca çözüyoruz, kitap okuyoruz ya da içeriği ihtiyacına göre oluşturuyoruz. Bu çalışma sonrasında da hızlı okumada vadettiğimiz gibi en az 2 katı iyileşme vadediyoruz ve günlük işlevlerini daha iyi yerine getirebiliyorlar. Akademik başarısı ya da iş motivasyonu yükselmiş çocuklar ve yetişkinler oluyor. Bununla ilgili olumlu geri dönüşler alıyoruz. Herkeste olabileceği düşünülen sorunlar aslında bizdeki bilişsel bozukluk sebebiyle oluyor ve biz bunu bilemediğimiz için de desteğe ihtiyacımız olduğunun farkına varamayabiliyoruz. Tabi ki bu sisteme başlamadan önce kişiye dikkat, zamanlama, dürtüsellik ve hiperaktivite alanlarında testler uyguluyoruz. Testin sonucuna göre kişiye verilecek program belirleniyor ve daha sonra uygulamaya başlıyoruz. 40 ve 60 seans olan uygulamalarımız var. 2-2.5 aylık süreçte çok daha verimli bir şekilde hayatına devam eden çocuklar ve yetişkinleri buradan uğurluyoruz” diye konuştu.
Karşıyaka Spor Kulübü Üyelerine Yüzde 25 İndirim
Bambu Eğitim Derneği ile ortaklaşa bir çalışma yürüttüklerini ve ayrıca ücretsiz bir şekilde ‘Duygularımı Tanıyorum’ adlı bir atölye çalışması yaptıklarını ifade eden Oraltan şunları söyledi:
“Bambu dezavantajlı çocuklara, özellikle sınav senesinde olan 8. 11. ve 12.sınıf öğrencilerine ücretsiz psikolojik destek sağlıyor. Sınav sürecinde çocuğun sınav kaygısıyla baş etmesine yönelik destekleyici görüşmeler yapılıyor. Görüşme yapan arkadaşlarımızın tümü psikolog. Ben de psikolog arkadaşlarımızın süpervizörlüğünü yapıyorum. Bunun dışında kendi ofisimizde 3 ayda bir yaptığımız 3 haftalık “Duygularımı Tanıyorum” atölyemiz var. 7-12 ve 12-16 yaş arası gruplarımız var. Burada biz 3 haftalık süreçte, atölyede, çocuklara öncelikle gün içinde hissettikleri duyguların neler olduğunu fark ettiriyoruz ondan sonra da başa çıkması zor olan korku, kaygı gibi duygularla nasıl baş edilebileceği ile ilgili çalışmalar yapıyoruz, egzersizler üretiyoruz, resimler çiziyoruz, gevşeme egzersizlerini uygulatıyoruz ve onların hayatlarının devamında öncelikle ne hissettiklerini bilmesini ve sonrasında bu hisleriyle baş edebilmelerinin yöntemlerini öğretmiş oluyoruz.
Bu da ofisimizde 3 ayda bir uyguladığımız ücretsiz bir çalışma. Bunlar dışında Karşıyaka Spor Kulübü üyelerine de yüzde 25 indirim yapıyoruz”.
Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan Kimdir?
1992 doğumlu olan Uzman Psikolog Begüm Demirci Oraltan, 2010 yılında Karşıyaka Lisesi’nden mezun olmuştur. Daha sonra İzmir Üniversitesi psikoloji bölümünü burslu olarak okumuş ve üniversiteden 2014 yılında mezun olmuştur. Üniversite hayatının son yılında Erasmus programı aracılığı ile Hollanda deneyimi yaşamıştır. Aynı zamanda Anadolu Üniversitesi Sosyoloji bölümünü açıktan bitirmiştir. Stajını, Dokuz Eylül Üniversitesi, Multidisipliner Beyin Dinamiği Araştırmalar ve Uygulama Merkezi’nde ve Manisa Ruh Ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde yapmıştır. Mezun olduktan sonra Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bünyesinde çalışmaya başlayan Oraltan’ın bakanlığın farklı birimlerinde 7 yıllık bir tecrübesi olmuştur. Bu esnada oyun terapisi eğitimi, çözüm odaklı terapi eğitimi, cinsel terapi eğitimi almıştır. Yüksek lisansını Ege Üniversitesi’nde Aile Danışmanlığı üzerine yapmış ve uzman psikolog olmuştur.
YORUMLAR