Erzurum, yüzyıllar boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşımış, taş yapılarla hafızasını bugüne aktarmış bir şehir. Ancak bu mirasın korunması konusunda zaman zaman büyük eksiklikler göze çarpıyor. Erzurum Turizm Tanıtım ve Kalkınma Derneği Başkanı Ömer Faruk Kızılkaya, şehrin tarihi değerlerini gündeme taşıyarak bu konuda farkındalık oluşturmaya devam ediyor.
Kızılkaya’nın son olarak dikkat çektiği eserlerden biri, XVI. yüzyılda inşa edilen Karaz Köprüsü. Diğer adıyla Öznü Köprüsü olarak bilinen bu tarihi yapı, 135 metre uzunluğunda, 7 kemerli ve 6,15 metre genişliğiyle Erzurum Ovası’nın iki yakasını bir araya getiren önemli bir geçiş noktası olmuş. Fırat’ın kollarından beslenen ovanın üzerinde yükselen köprü, 1950’li yıllara kadar ulaşımın can damarı niteliğindeydi.
Bugün ise köprü, zamanın ve doğanın yıpratıcı etkilerinin yanı sıra, ilgisizlik ve yanlış kullanımın tehdidiyle karşı karşıya. Kızılkaya’nın ifadesiyle, “Ziyaretimizde köprünün kitabesinin devrildiğini gördük. Akşam saatlerinde alkol alanların uğrak yeri haline gelen köprünün çevresindeki pislik manzarası, durumun vahametini daha da açık gösteriyor.”
2017 yılında Karayolları 12. Bölge Müdürlüğü tarafından onarılan köprü, yıllara meydan okusa da bugün “alemcilerin insafına” bırakılmış durumda. Kızılkaya, bu gidişatın acilen durdurulması gerektiğini belirterek şu çağrıyı yaptı:
“Bugün kitabesiyle başlayan zarar verme olayı yarın daha kalıcı hasarlara dönüşebilir. Bu yanlışın düzeltilmesini, kitabenin yerine oturtulmasını, çevrenin temizlenmesini ve alanın turizme kazandırılmasını istiyoruz.”
Erzurum’un tanıtımında sadece birkaç eserin öne çıkarılmasının doğru olmadığını dile getiren Kızılkaya, Diyarbakır’daki On Gözlü Köprü örneğini işaret ederek şunları söyledi:
“Erzurum çok daha büyük ve çok daha eski bir şehir. Görülmesi gereken eserler de doğal olarak çok daha fazla. Tivnik Köprüleri ile Karaz Köprüsü turizme kazandırılmalı, dünyada eşi nadir bulunan Çobandede Köprüsü ise turizmde daha aktif değerlendirilmeli.
Yorumlar
Kalan Karakter: