Yeryüzü için Bir Sözleşme: Mizan'ın ilk adımları atıldı
Her yıl 5 Haziran’da kutlanan ve çevre sorunları hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlayan Dünya Çevre Günü kapsamında, Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Formu Direktörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir çevre yönetimine İslami bir yaklaşım getiren ve Şubat ayında Kenya’da lansmanı yapılan ‘Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi’ hakkında son gelişmeleri paylaştı.
Her yıl 5 Haziran’da kutlanan ve çevre sorunları hakkında farkındalık oluşturmayı amaçlayan Dünya Çevre Günü kapsamında, Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Formu Direktörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir çevre yönetimine İslami bir yaklaşım getiren ve Şubat ayında Kenya’da lansmanı yapılan ‘Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi’ hakkında son gelişmeleri paylaştı.
Mizan ilkelerinin topluma yerleştirilmesi için atılan adımlara dikkat çeken Prof. Dr. Özdemir, “Yerel toplulukların ve camilerin aktif katılımını sağlamak için çeşitli programlar ve eğitim oturumları düzenlenecek ve toplum liderlerine eğitimler verilecek. Ayrıca Mizan girişiminde gençler çok önemli bir yer tutuyor, onların enerjisinden ve yenilikçi fikirlerinden yararlanmak üzere tasarlanmış özel programlar oluşturuldu.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Formu Direktörü Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Dünya Çevre Günü kapsamında ‘Mizan: Dünya Çevre Sözleşmesi’ni değerlendirdi.
Dünya Çevre Günü’nün Birleşmiş Milletlerin çevremizin korunması için dünya çapında farkındalığı ve eylemi teşvik etmek için kullandığı bir araç olduğunun söyleyen Özdemir, “1974'ten bu yana her yıl 5 Haziran'da kutlanan gün, 143'ten fazla ülkenin katılımıyla küresel bir kamuoyu oluşturma platformu haline geldi. Başlıca hedefleri, çevre sorunları hakkında farkındalık oluşturmak, küresel, ulusal ve yerel düzeylerde eylemi teşvik etmek, sürdürülebilir uygulamaları ve kalkınmayı yaygınlaştırmak ve çevrenin korunması için ortaklıkları teşvik etmek.” dedi.
Mizan ilkelerinin topluma yerleştirilmesi için ilk adımlar atıldı
El-Mizan: Yeryüzü için Bir Sözleşme'nin lansmanının ardından, ilkelerinin toplumlara ve kurumlara yerleştirilmesi için bir dizi stratejik adım atıldığına değinen Özdemir, bu adımları şöyle sıraladı:
“Hem yerel hem ulusal düzeyde yönlendirme komiteleri kuruldu. Bu komiteler, Mizan'ın ilkelerinin uygulanmasını denetlemekle görevli. Çevre yönetiminin inanç temelli bir sorumluluk olarak önemini vurgulayarak yerel toplulukların katılımını sağlamak için sosyal yardım programları oluşturuldu. Uzmanlıklarından ve kaynaklarından yararlanmak için önde gelen çevre STK'ları ile ortaklıklar kuruldu. Sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesinde toplulukları desteklemek için kılavuzlar ve araç setleri de dahil olmak üzere kapsamlı eğitim kaynakları oluşturma çalışmaları devam ediyor.”
“Yerel toplulukları bilinçlendirmek için toplum liderlerine eğitimler verilecek”
Yerel toplulukların ve camilerin aktif katılımını sağlamak için çeşitli programlar ve eğitim oturumları düzenlendiğini dile getiren Prof. Dr. İbrahim Özdemir, Yeşil cami sertifika programı, atölye çalışmaları, seminerler, çevre dostu kampanyalar ve eğiticilerim eğitimi gibi etkinlikler hayata geçirdiklerini söyledi ve bu etkinliklerle hedeflenen çalışmalardan şöyle bahsetti:
“Bu etkinliklerle camilere çevre ayak izlerini azaltmaları için gereken araçları ve kılavuzları sağlayarak cemaatleri içinde sürdürülebilir uygulamalar teşvik edilecek. Toplum liderlerini ve üyelerini çevre sorunları ve sürdürülebilir yaşam konusunda eğitmek için düzenli çalıştaylar ve seminerler düzenlenecek. Atıkları azaltmaya, suyu korumaya ve yenilenebilir enerji kullanımını teşvik etmeye odaklanan kampanyalar taban düzeyinde başlatılacak. Toplum liderleri ve imamlara çevre dostu uygulamaları savunmaları ve uygulamaları için bilgi ve beceri kazandırmak amacıyla özel eğitimler verilecek. Üsküdar Üniversitesi Çevre Ahlakı Formu olarak bu konudaki projemizi Milli Eğitime sunduk. Aynı konuda Avrupa ve Endonezya’da çalışmalar devam ediyor. Önümüzdeki süreçte Diyanet İşleri Başkanlığıyla iş birliği yapılarak müftü, İmam-Hatip, Müezzin gibi dini liderlerin eğitimi sağlanacak.”
“Mizan girişiminde gençler için tasarlanmış özel programlar yer alıyor”
Mizan'ın gençlik konseyi ve zirvesi gibi girişimlere de değinen Prof. Dr. İbrahim Özdemir, “Bu konuda halen Avrupa İklim Vakfı ve Üsküdar Üniversitesi olarak ortak bir proje sürdürüyoruz. Sosyal medya mecralarında toplumu ve özellikle de gençleri bilgilendiriyoruz. Çevreyle ilgili sorunlar hepimizi ilgilendiren sorunlar. Ancak iş birliği yaparak bir çözüm bulabiliriz.” dedi.
Mizan girişiminde gençlerin çok önemli bir yer tuttuğunu, onların enerjisinden ve yenilikçi fikirlerinden yararlanmak üzere tasarlanmış özel programlar bulunduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Özdemir bu programları da şöyle açıkladı:
“Mizan Gençlik Konseyi çeşitli topluluklardan genç çevre aktivistleri ve liderlerinden oluşuyor. Gençlerin endişelerini dile getirmeleri, çözüm önerileri sunmaları ve çevresel karar alma süreçlerine aktif olarak katılmaları için bir platform sağlıyor. Bu konudaki önemli toplantılardan birisini Ağustos ayında New York'ta yapacağız.
Gençlik Çevre Zirvesi çevresel zorlukları tartışmak, başarı öykülerini paylaşmak ve toplumları için uygulanabilir planlar geliştirmek üzere bölgenin dört bir yanından gençleri bir araya getiren yıllık bir zirve.
Gençlik Liderliğindeki Projeler ile de Mizan'ın ilkeleriyle uyumlu, yaratıcılığı ve sürdürülebilirlik çabalarına uygulamalı katılımı teşvik eden, gençlerin liderliğindeki çevre projeleri için fon ve destek sağlanıyor.”
“Mizan'ın başarısı sürekli olarak değerlendirme altında olacak”
Mizan'ın uygulanabilirliği ve başarısının, kapsamlı bir dizi kriter ve sürekli izleme yoluyla değerlendirildiğine dikkat çeken Prof. Dr. İbrahim Özdemir sözlerini şöyle tamamladı:
“Toplumun çevre programlarına ve girişimlerine katılımı, kapsamı ve etkinliği ölçülecek. Katılımcı topluluk ve kurumlarda sera gazı emisyonlarındaki azalmalar ve enerji verimliliğindeki gelişmeler izlenecek. Atık azaltma, su tasarrufu ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı gibi sürdürülebilir uygulamaların benimsenmesi değerlendirilecek. Başta gençler olmak üzere topluluk üyeleri arasında çevre bilinci ve eğitimindeki artış değerlendirilecek. Diğer kuruluşlar ve paydaşlarla ortaklıkların oluşturulması ve başarısı izlenecek.
Bu adımlar, programlar ve değerlendirme kriterleri, Mizan'ın inanç temelli ilkelere dayanan sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir toplumu teşvik etme taahhüdünün altını çizmektedir.”
YORUMLAR