Bu yaz, Türkiye adeta yangınlarla sınandı. Yalnızca 23-24 Ağustos hafta sonunda ülke genelinde 85 farklı yangın kayıtlara geçti. Orman Genel Müdürlüğü (OGM) ekiplerinin hızlı refleksi sayesinde, yangınların büyük bölümü büyümeden kontrol altına alındı.
Rakamlar çarpıcı: Yangınların 36’sı ormanlık alanlarda, 49’u ise orman dışı bölgelerde meydana geldi. Nedenleri incelendiğinde tablo düşündürücü; 49 yangın ihmal ve dikkatsizlikten, 10’u kazalardan, 2’si ise kasıtlı olarak çıktı. İstanbul’dan Muğla’ya, Denizli’den Amasya’ya kadar birçok şehirde görülen yangınlara, onlarca arazöz, su tankeri, uçak ve helikopterle anında müdahale edildi.
Bu tablo, insan hatasının doğa üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Ormanların yok olması sadece ağaçların kaybı değil; aynı zamanda kuşların yuvasının, toprağın bereketinin ve geleceğin nefesinin yanıp kül olması anlamına geliyor.
Erzurum’da Kırsal Yangın Paniği
Yangın haberleri arasında Erzurum da yer aldı. Yakutiye ilçesinin kırsal mahallesinde bir evde başlayan yangın, kısa sürede bitişikteki ev ve ahırlara sıçradı. Ekipler alevlere hızla müdahale ederken, can kaybı yaşanmaması en büyük teselli oldu.
Yakutiye Belediye Başkanı Mahmut Uçar, olay sonrası yaptığı açıklamada, “Maddi hasarları inşallah devletimiz olarak bizler hızlı bir şekilde saracağız” ifadelerini kullandı.
Ders Çıkarmak Zorundayız
Her yaz tekrarlanan yangın haberleri, sadece felaket sonrası söndürme çabalarını değil, önleyici tedbirleri de gündeme taşımalı. Bir kıvılcımın koskoca ormanları yok ettiği gerçeği, toplumsal bilinci artırmayı zorunlu kılıyor.
Türkiye, yangınlarla mücadelede önemli bir tecrübeye sahip. Ancak, asıl kazanım yangın çıkmadan alınacak önlemlerle mümkün olacak. Çünkü doğa, bir kez yandığında telafisi onlarca yıl süren bir kayba dönüşüyor
Yorumlar
Kalan Karakter: