Erzurum’da günlerdir devam eden doğal gaz kesintisi, hem üretimi hem de günlük yaşamı felç etti. Soğuk hava koşullarında binlerce vatandaş ısınma ve mutfak ihtiyaçları için alternatif arayışa girerken, işletmeler ise durma noktasına geldi. Hizmet sektöründen imalata, küçük esnaftan sanayi tesislerine kadar geniş bir kesim, yaşanan kesintiden ciddi şekilde etkilendi.
İş dünyasının yakından tanıdığı isim İdris Akdemir, hem enerji sağlayıcı firmayı hem de bazı meslek kuruluşlarını sert sözlerle eleştirerek önemli uyarılarda bulundu.
İş insanı İdris Akdemir’in sert çıkışı, aslında iş dünyasında biriken rahatsızlığın sözcülüğünü yapıyor. Açıklamasında dile getirdiği iki temel eleştiri, krizin merkezini işaret ediyor:
Enerji sağlayıcı firmanın iletişim eksikliği ve bazı meslek kuruluşlarının sahadaki yetersizliği.
Bu şehirde üretim durmuşsa, tesisler soğumuşsa, bantlar beklemeye alınmışsa ve esnaf kapısında müşteri ağırlamak yerine çözüm bekliyorsa; mesele sadece "teknik arıza" değildir. Mesele, kriz anında kenetlenmesi gereken yapıların pasif kalmasıdır.
Akdemir’in “yetersiz sınav” ifadesi, aslında Erzurum’un uzun yıllardır konuşulan ama bir türlü çözülmeyen kurumsal refleks sorununa ayna tutuyor.
Bir şehir; yalnızca yatırım gücüyle değil, kriz anındaki dayanışması, temsil kabiliyeti ve iletişim becerisiyle güçlüdür.
Bu noktada Akdemir’in sorumluluk bilinciyle yaptığı vurgular dikkat çekici. "Sahip olmak" ile "olmak" arasındaki farkı işaret eden yaklaşımı, aslında iş dünyası için de bir misyon tanımlaması niteliğinde.
Kriz anları, bazılarını geriye çekerken, bazılarını öne çıkarır. Akdemir’in sözleri, “sahip çıkma” iradesinin altını dolduruyor.
Bugün yaşanan kesinti, yalnızca bir enerji probleminden ibaret değil;
-
Şehrin kriz yönetimi kapasitesini,
-
Kurumsal reflekslerini,
-
Temsil yapılarının etkinliğini
test eden bir sürece dönüştü.
Ve açıkça görülüyor ki Erzurum, bu süreçte kendisinden bekleneni alamadı.
Ancak diğer yandan, bu tür krizler şehir için yeniden yapılanma, güçlenme ve ortak akıl üretme fırsatları da sunar.
İdris Akdemir’in çağrısı da tam bu noktada anlam kazanıyor:
“Erzurum’un emeği sahipsiz değil; bu şehir kendi sorunlarına çözüm üretme iradesine sahiptir.”
Enerji krizi elbet çözülecek. Önemli olan, bu süreçten hangi derslerin çıkarıldığı ve bundan sonra hangi adımların atılacağıdır. Erzurum, bu deneyimi doğru okumalı ve gelecekte benzer krizlerin yaşanmaması için gerçekçi bir yol haritası oluşturmalıdır.
Sercan Çetin
Yorumlar
Kalan Karakter: