Haber/ Yorum- Sercan Çetin- Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Erzurum’da basın mensuplarıyla düzenlenen bir yemekli toplantıda bir araya geldi. Tekin, Atatürk Üniversitesi’nde yaşanan rektör değişikliğine değinerek, üniversitelerin sadece akademik yayınlarla değil, toplumsal katkı projeleriyle değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Bakan Tekin’in Erzurum’da yaptığı açıklamalar, üniversitelerin gelecekteki rolü ve topluma sağladıkları katkı konusunda önemli mesajlar içeriyor. Tekin’in altını çizdiği temel konu, akademik başarının sadece bilimsel yayınlar üzerinden ölçülmesinin artık yetersiz kaldığı gerçeğidir. Bu görüş, Türkiye’deki üniversitelerin performans ölçütlerine dair büyük bir dönüşümün habercisi olabilir.
Üniversiteler, yıllardır akademik sıralamalarda yukarı çıkabilmek için sayısız makale yayınlamak, atıf almak ve bilimsel araştırmalar yapmak için yarıştı. Ancak bu çaba, üniversiteleri gerçek hayattan bir nebze kopardı. Akademik başarı ne kadar önemli olsa da, içinde yaşadığımız topluma ve yerel sorunlara çözüm bulmak adına yeterince aktif olunmadığı ortada. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in vurguladığı toplumsal katkı projeleri işte bu noktada devreye giriyor. Sadece bilimi ilerletmek değil, bilimi toplum yararına kullanmak da bir o kadar önemli.
Özellikle Erzurum gibi tarihi ve kültürel zenginliğe sahip bir şehirde, üniversitelerin yerel sorunlara ve toplumsal kalkınmaya odaklanması, kente değer katacaktır. Tekin’in rektörlere “uçuk kaçık projelerle gelmeyin” çağrısı, reel ve uygulanabilir projelerin önemini hatırlatıyor. Bu da üniversitelerin hem bölgesel kalkınmaya katkı sunabileceği hem de yerel yönetim ve kamu kuruluşlarıyla iş birliği içinde çalışabileceği anlamına geliyor.
Erzurum, kültür ve turizm başkenti olma potansiyeline sahip bir şehir. Ancak bu potansiyelin gerçeğe dönüşmesi için üniversitelerin iş birliği yapması şart. Tarihi ve kültürel mirası yaşatacak projeler geliştirilmesi, Erzurum’u bir çekim merkezi haline getirebilir. Akademisyenlerin bu sürece dahil edilmesi ise sadece şehre değil, Türkiye genelinde bir model oluşturabilir.
Ancak, Bakan Tekin’in de belirttiği gibi, bu tür projelerin başarısı için yalnızca kısa vadeli akademik çalışmalar yeterli değil. Uzun vadeli planlama, sürekli iş birliği ve tüm kamu kurumlarının bu sürece dâhil edilmesi gerekiyor. Üniversiteler ile kamu kurumları arasındaki bu bağ güçlendiğinde, Erzurum gibi şehirler hem tarihi hem de kültürel miraslarıyla uluslararası arenada daha görünür hale gelebilir. Neticede üniversitelerin başarısı sadece akademik yayınlarla değil, topluma sundukları hizmetlerle de ölçülmeli. Bakan Tekin’in belirttiği gibi, Erzurum’un tarihi misyonuna ve değerlerine odaklanacak projeler, üniversitelerin topluma nasıl katkı sunduğunu daha net gösterecek. Bu yaklaşım, sadece Erzurum için değil, Türkiye’nin her yerinde üniversiteler için yeni bir dönemin başlangıcını müjdeleyebilir.
Ayrıca Bakan Tekin, katıldığı bir televizyon programında Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Ahmet Hacımüftüoğlu'na başarı dileklerini ileterek, " Ahmet Hoca bir anlamda bu üniversitenin içinde doğmuş, içinde büyümüş bir hoca. O anlamda da bir şans. İyi bir bilim insanı. İnşallah Atatürk Üniversitesini önceki rektörlerimizin yaptığı hizmetlerin üzerine bir adım daha koyarak daha ileriye taşıyacaktır.'' dedi
Yorumlar
Kalan Karakter: