YENİ YILA GİRERKEN

Yeni bir yıla girdik. Basında çıkan manşetler ekonomik açıdan vatandaşın kaygı düzeyinin iyice arttığını gösteriyor. Enerji fiyatlarındaki zamlar birçok haneyi şimdiden kara kara düşündürmeye başlamış durumda. Ayrıca toplumun bozulan ekonomik dengeleri yanında daha fazla dikkate alınması gereken bir tarafı var ki bu konu üzerinde hassasiyetle durulması gerekiyor. O da toplumun bozulan ruh ve akıl sağlığıdır. Buna yönelik ciddi bir plan program yapılması gerekiyor. Devletin sağlık uygulamaları yeni yılda toplumun ruh ve akıl sağlığını daha fazla gözetecek şekilde yeniden yapılandırılmalı. En az Covid 19 kadar toplum sağlığını olumsuz etkileyecek bir risk unsuru oluşturan ruh ve akıl sağlığımız, onu koruma yönünde koruyucu tedbirleri devreye sokmamız gereken bir dönemde olduğumuzu da ortaya çıkarmış bulunuyor. Modern şehir yaşamının neden olduğu olumsuzlukları azaltabilirsek ruh ve akıl sağlığımızı korumada önemli bir aşamayı halletmiş olacağız. Bunun için insanlar arasındaki ilişkileri karşılıklı güven sevgi ve saygı ekseninde yeniden gözden geçirmek zorundayız. Zaten yeterince zorlaşan yaşamı kolaylaştırmak için herkesin birbirine bu zor zamanlarda destek ve yardımcı olması gerekiyor. Bunun nasıl olması gerektiği hususunda en önce yapılması gereken iş hepimizin aynı gemide olduğunu bilmemizdir. Bu durum hepimize yeni sorumluluklar yüklerken aynı zamanda bu sorumlulukları yerine getirmede neleri yapmamız gerektiği konusunda da üzerinde düşünmemiz gereken yeni faaliyet alanlarını ön plana çıkarmış bulunmaktadır. Günlük yaşama ilişkin bazı iyileştirici pratik önerilerimi faydalı olabilir umuduyla aşağıda özetlemeye çalıştım;
� Yalnızlık duygusundan kurtulma Faydalı ve anlamlı üretime yönelik bir yaşam Olumsuz duygu düşünce söz ve fiillerden sakınmak Topyekün dayanışma ve yardımlaşma hissi �Kaynakları etkin ve verimli kullanma, Olabildiğince moral bozucu yazılı görsel basından ve haber programlarından uzakta durmak, Sivil Toplum Örgütlerinde toplum yararına faaliyetlerde bulunmak, Başta eğitim olmak üzere kendimizi sürekli geliştirecek meşgale ve faaliyetlerde bulunmak, � Olabildiğince gençlerle birarada sohbet ve paylaşımlarda bulunmak, �
İkamet edilen muhitte bulunan sokak hayvanları ve düşkünlere yardımcı olacak şekilde destek faaliyetlerinde bulunmak,
� Hayatımızı sık sık gözden geçirmek ve planlı programlı yaşamın gereklerini yerine getirmek, Hayatı değerli hissetmemizi sağlayacak dostlukları ve anlamlı sosyal ilişkileri canlı tutmak, � Kültür sanat faaliyetlerinde bulunmak, Gereksiz tüm harcama ve tüketim alışkanlıklarını ortadan kaldırmak, Borca alıştırılan toplumun bozulan ahlaki ve toplum değerlerini yeniden kazanmasına yönelik güçlendirici örnek uygulamalarda bulunmak,
� Geleceğimizi ipotek altına alan her türlü sorumsuz tutum ve davranışlardan kaçınmak, Burada nelerin yapılacağını listelemiş olabiliriz ancak sürekli yapılan bir hatadan da kaçınmamız gerekiyor. Temel sorunumuz bunların, içinde bulunulan koşullar altında NASIL yapılacağı hususudur. ? NELERİ listelemek yetmiyor. Eğitim sistemimiz ne yazık ki NE ve NASIL arasındaki ayrımı idrak edebilme becerimizi geliştirme yönünde değil köreltici yönde yapılandırıldı. Bilmek ile yapabilmek çok farklı iki düzeydir. Birbirine karıştırmamak gereklidir. Okuyucularımızın üzerinde biraz kafa yorabilmesine imkan sağlamak için şimdilik NASIL üzerinde hazır cevaplar vermek yerine , biraz çaba harcayıp Şubat ayı içinde NASIL üzerinde daha ciddiyetle durulmasından yanayım. Ezberci hazır cevapların sorunlarımızı çözmede yetersiz kalacağını değerlendiriyorum. Bu yüzden hepimizin özgün çözümler üretmede birbirimizi teşvik etmemiz gerekiyor. Bir toplumun kendini yenilemesi ve güncellemesi gerekiyor. Sürekli değişen durumlara kendimizi adapte etmemiz zorunlu. İnsanlık olarak böyle bir süreçten geçmekteyiz. Biraz daha etkileşimi artırıcı yazar- okur ilişkisini geliştirmek arzusundayım. Şubat ayı yazımızda, sizlerden gelecek yorum ve önerilerle zenginleşecek bir içerikte NASIL sorusuna yönelik fikir ve önerilerinizi beklediğimi ifade etmek isterim. Birlikte daha iyi bir dünyayı inşa edeceksek ortak sorunlarımız üzerinde kafa yormalı ve fikir ve düşüncelerimizi paylaşmalıyız. Bir medeniyet ithal yöntemlerle değil ancak inşaa yöntemleriyle tesis edilebilir. Bu da hepimizin üzerinde çalışacağı ev ödevlerinin varolduğu gerçeğinin her an akılda tutulmasını gerektirmektedir. Yorum fikir ve düşüncelerinizi bekliyor, bir sonraki yazımızda değerli katkılarınızdan yararlanmayı ümit ediyorum. Yeni yılın hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.
[email protected]